Kocaman bir köyümüz vardı..
3 Nesil için ayrı 3 kahvahanesi olan köyümüz..
Dedeler,Babalar Ve Çocuklar için ayrı ayrı kahvehaneler...
Sonra ne oldu ise birden köyümüz küçülmeye başladı..
Küçüldü..Küçüldü ve daha da küçüldü..
Önce kahvehaneleri birer birer kapandı ardından okulu kapandı ve sonra bakkalı kapandı..
Kendin pişir kendin iç usulü ile çalışan kahvehanesi Muhtarlığın desteği ile zorlanarak da olsa ayakta durmaya çalışıyor..
Bayramlarda görüşme imkanı da ortadan kalktı köyde yaşamayınca..
Düğünlerde ve genellikle cenazelerde görüşür olmaya başladık..
Ne kadar acı...
Ama gerçek diye tamamlıyor zaten cümle kendini isteyerek ya da istemeyerek..
Fotoğrafta gördüğünüz iki köylümüz bir cenazede yan yana duruyorlar..
Birbirlerini tanımıdakları her hallerinden belli..
Tanıştırıp bu samimi fotoğrafı çekiyoruz..
Önce şaşıyoruz nasıl tanımazlar diye ama düşününce hak veriyoruz..
Biri köyden koptuğun da diğeri daha doğmamış..
İçimiz burkuluyor..
Dayanışma gecelerimizi ,Hıdrellez şenliklerimizi daha fazla mı önemsmeliyiz diye düşünmeden edemiyoruz..
Not: Köylülerimizin isimlerini özellikle yazmıyoruz.. bakalım ben de tanımıyorum diyecek kaç kişi çıkacak. :))